30 Nisan 2009 Perşembe

kurtulmak!

bahçemizdeki vahşi kedinin ağzındaki yaralı fare kadar çaresiz ve küçüğüm sanki. uzaklardan çağıran sesler var. ama zaman var gitmek için. beklenen günler var çaresizlik içinde. damarlarımın içinden geçen tiksindirici düşünceler uzaklaşıyo gün geçtikçe beynimden. merak ediyorum gerçek hayatı. korkuyorum ve bu sefer korkunun nerden geldiğini iyi biliyorum. duvarlar her gece üstüme yıkılıyo sanki. yastığımın ıslaklığından boğuluyorum gecelerce. aynaya baktığımda gördüğüm surat ben değilim. her gün farklı birine dönüşüyorum.. hayatın ne kadar boş ve anlamsız olduğu geliyo aklıma sonra birden güneş doğuyo gökyüzünde. insanlar planlar yaparak ordan oraya giderken boş boş bakan gözlerim oluyo onların arkasından. ne aradığımı. ne yaptığımı bilmeden üzülüyorum. neye üzüldüğümü bu sefer gerçekten cok iyi biliyorum... en yakınıma yabancı oluşum yakıyo önce canımı.. sonra nefret ettiğim insanlarla aynı hayatı paylasmaktan nefret ediyorum. kırılıyorum günden güne.. güçsüzlüğüme acıyorum. bana zarar veren herşeyi çıkarmışken ruhumdan.. başka yerlerden yaralanıyorum. bıkıyorum. artık şu anda oturduğum yerden kalkıp en uzağa gitmek istiyorum.............

Hiç yorum yok: