31 Mart 2009 Salı

işte şimdi...

işte şimdi gerçekten..
pathetic acts for a worthless cause...

30 Mart 2009 Pazartesi

perhaps one day?

daraldım bu sabah. dün geceden beri aynı durumdayım. bi yerlere gitmek istiyorum ama neresi oldugundan emin değilim. uzaklaşmak belki sadece..ruhum baska yerleride gezebilir
evet bu hos olurdu. canım bisey yazmak istemiyo.

29 Mart 2009 Pazar

yine kırmızı kalbim.

nefes alıyorum yeniden sanki. ama eksik yine yarım..zaman geçtikçe daha da cogaldı içimde kelebeklerim. sanki daha baska birine dönüştüm...
kadıköyde bi internet cafe varmıs rexx in orda game on diye.. sahibi adamın şiir kitabı dolaşıyodu sınıfta elden ele... bilmem ne kobal diye bi adamdı galiba.. şiirler komikti aslında.. vay be dedik. internet cafe sahibi nasıl yazmış. güldük,dalga geçtik bazen..kitabı karıştırırken bişey çarptı gözüme...

ben senin beni sevmemene değil,beni sevememene üzülüyorum....

24 Mart 2009 Salı

24 mart 2009 21.00- BOZAYI COK OZLEDİM.

okudu ağladı düşündü. ağlamasın.. evet tüm tarihler aklımda.. tüm izler kalbimde.. tüm yaşananlar ellerimdeydi ya.. bi tarih daha.. bi iz daha.. bi yaşanmışlık daha eklendi.. bu yazı yeni yazı konustuktan sonra yazdım şaşırma.. güzeldi yaşadığım. hissettiğim. güzel hep guzel.. kucuk hayallerimi elimde tuttum.. bırakmıyorum. bırakamıyorum o kadar guzel o kadar özel....
kiralamam gereken bi köşk.. zorla alınmış bi kahve sözüm.. ve üşümüş yalnızlığım var karşında. bıkmıştım aylardır susmaktan.. yaşamaktan değil bu aşkı.. kalbimi susturmaktan sıkılmıştım...
ben hep mutluyum zaten. hayalinle nefes alırken mutluyum cagan...umutlarım silikleşiyo günler geçtikçe... belkide sana daha cok yaklasıyorum diye düşündüm hep. ama sen hep oldugun yerdeymişsin.. kaldık uzakta. ben sadece düşüncelerimle yakınlasmaya calısıyorum sana.. hersey acık aslında.. iki gunluk dunya.. hicbiseyi ertelemeden yaşamak lazım. içten geldiğince.. kim ne olucak.. nereye gidicek. ne biticek. kim kalıcak. kim üzülücek hic belli olmuyo.. ben yasanılan yaklasık 2 ayı.. doldurup doldurup içini tekrar yaşıyorum hayallerimi.. bi gün uyanıyorum.. 15 kasımı yaşıyorum. bazen 11 oluyo. en cokta 20 kasım oluyo. hayatımda..
öyle bi an geliyoki 21 ekimde tıkanıp kalıyorum. güzel oluyo.. cok guzel oluyo. artık kalbimi dışarı cıkardım.. kalbimin içindekilerle konustum bu aksam.. özel aksam. guzel aksam... kalbimin ajandasına yazmam gereken bi gün daha....
sonucu yok. getirisi yok belki ama mutluluk gözyaşlarımın.. üzüntülerimle acılarımla karışıp beni daha cok acıttığı... acıtırkende mutluluk komasına soktuğu bi aksam. garip. değişik.
kalbimin derinliklerindeki sana doğru ufak bi macerayada burda baska bakalım.....
gurur falan bos seyler.. düşüncelerde boş.. hissedilenler.. hissettiklerim..
kaç rüyam senle doluydu gecelerce.. en sonuncu.. elimi tuttun. kurtulmustuk. optun ya beni..
bende dedim. korkmiyim diye dimi dedim.. öptün tekrar sadece.. özledim cagan tadını.. kokunu... senin hayalinin gerçekleştiği guzel gunleri özledim.............
benim için özel. ve güzel kalıcaksın hep galiba.... seni cikarmaya izin vermiyorum bedenimin her ayrıntısında dolasıyosun......


ahh çağan ahh...........

23 Mart 2009 Pazartesi

bana özel:)


kimseyle paylasmam hayallerimi.. inanmadığım yalancı kahramanlarla asla paylasmam:)..

unutamıyorum. bırakamıyorum. acı cekiyorum.. üzülüyorum. garip ama bi o kadar da guzel. ne yapsam ne denesem herseyim oldu.. tek başıma yaşıyorum aşkımı. yaşadığımız güzel günleri düşünüp mutlu oluyorum seviyorum.. cok seviyorum. umrumda değil hic kimse.. hic bisey.. seviyorum herseyden herkesten cok sanki. uzansam dokunabilirim. uzansam kokusu dolar tekrar içime. o özel koku.. kimsede duymadığım ama ait olduğum yer yeşil yalnızlığı duvarlarının.. sevginin ne kadar acı verici bişey oldugu aslinda.. onda öğrendim.. demiştin ya çağan..

yaş farkı güzeldir aslında denge tutturulursa.. kız erkeği genclestirir.. erkekte kızı olgunlastırır. evet öyle. aynen öyle oldu.. olgunlasıyorum.. acını tüm vücudumda hissederek.. seni vücudumun heryerinde hissettikten sonra dudaklarını dudaklarımda.. kokunu kalbimin en içinde hissettikten sonra sensizlik doyurmuyo beni.. gururum en uzakta.. sessizim senin sessizliğinin içinde kayboluyorum her gece.. gittim modaya bankımıza.. 11 kasıma döndüm cumartesi günü.. kulağımda esirin olsam..oturdum.. seni düşündüm.. o günü düşündüm.. mutlu oluyorum.. mutsuzluğumun içinde yarım kalmıs hayalinle mutlu oluyorum.. seni sevmekten yorgun değilim..sadece acıyorum. ama öyle bi acı ki.. mutlulugunun kokusu dolasıyo mutsuzluğumun tam ortasında.. işte bankımız.. ikimizin yarım kalmıs hayali.. yanıma baktığımda boşluk değil.. tüm gercekliğinle sen dolduruyodun heryeri...

19 Mart 2009 Perşembe

boring.


evet işte alın size bir adet kafası iyi çağan. saçları simdikine oranla uzunken ve gecen seneki halleri falan..türlü oyunlar sonucunda bulunmus bir fotograftır kendisi...
keske bu halin gibi hic bi zaman ciddiye almasaydık yaşananları....
aynı bu fotograftaki sekilde. ama dilin içerde izlerdin ya beni. elini koltuga yaslayıp.
yada 20 kasım gibi. böyle bana bakmıştın bense sehpanın kenarıyla oynuyodum gözlerimi kaldırdım herşeyi konusmadan önce bakışların değmişti yüzüme karanlıkta.. seni izliyorum demiştin gülümseyip. güzeldin yine herkesten daha güzeldin.. gerçek gibi değil sanki o günler. sana yakın. suan oldugumdan daha gerçek bi yaşamdı. nasıl geçti anlamadım... sonra sarıldım ya tutamayıp kendimi tekrardan kollarının içine dogru bıraktı bedenim kendini. oturmuştum koltuğuma yeniden.. sonra dayanamadın tuttun yanagımdan optun beni. hatırlıyo musun. benim için hayat durmuştu o an. sonra bi bütün oldu ruhlarımız. dudaklarının dudaklarıma ilk değdiği an...
ah çağan ahh....

i'm feeling sick now!

evet cok hastayım.. geberiorum hatta hastalıktan. soğuk algınlıgı aptal bi moda beklentisi sonucu olusan. gıcık olunan.. böyle ayağa kalktıkça bayılıcak gibi oluyorum. neden oluyorum? istemiyorum ki.
havalar ısınsın güneş açsın. mutlu olsun insanlar yine. ama ben olmam ki... ben mutlu olamam ki. en kısa zamanda bi kaç sene geçsin istiyorum. şimdi kapasam gözlerimi yada sene 2013 falan olsa nası olurdu. güzel olurdu bence.. şuan deniz diye bi cocugun kişisel iletisinde gördüğüm yazıyı sizinle paylasmak istiyorum


-if i have to choose between loving you and breathing. i would use my last breath to say I LOVE YOU..

evet hoş begendim. böyle zamanlar böyle tercihler gerçekleştirdik zamanında.
öf kimseyi sevmiyorum..

4 Mart 2009 Çarşamba

3 mevsim.

3 mevsimdir alevlenen aşkın var içimde. kalbimin derininde..cok özledim seni. sonbaharı yaşadım seninle birlikte.. yapraklar dökülmemişti ağaçlardan.. aksine cicekler açmıştı kalbimin en derininde.... kasımda aşk başkaydı gerçekten.. aralıkta soğumaya baslamıştı hava.. sonra kışa terkettin beni. olsaydın kışımda yaza dönerdi.. şimdi çiçekler gerçekten açıyo ağaçlarda..
ısınıyo havalar. güneş var gökyüzünde. ben neden hala üşüyorum? kendimi sensizliğin soğuk gecelerine terkediyorum.. her içtiğim şey dudaklarının tadına dönüşüyo.. sen oluyorum demiştim ya. hala senim. ben hala seninim..varmışsın gibi yaşıyorum. duydugum her sesi sana benzetiyorum. gördüğüm her yüz sana dönüşüyo dar sokaklarda.. kalabalık caddelerde.. kokun alıp yürüyo arkamdan... eve geliyorum. 3 şekerli kahvemi yapıp evinin tadını dolduruyorum boğazımdan mideme dogru.. bi sigara yakıyorum sonra. elime yakıştırmadın hiç. içmezdim yanında.. senle yaşadığım günleri tek başıma anlatıyorum kendime. mutlu oluyorum,gülüyorum. geçirdiğimiz her dakika daha cok kıymetli oluyo o zaman benim için. sen oluyorum,senin oluyorum.. bekliyorum hala dönüşünü..
mesaj atsan ya...

"hadi gel birlikte SE7EN'ı izleyelim desen,koşarak gelmez miyim?
gelirim.. senin olmaz mıyım. yalnızlığınla yalnızlığımı birleştirip. hikayelere gerek kalmadan başrolune girmez miyim hayatının yeniden. geçen her dakika.. biraz daha uzaklaştırırken beni senden. anılarımız gittikçe tozlanırken eskilerin arasında senin için. ben sanki daha cok yakınlasıyorum sana..mutluluğu tadıyorum tadını unutamadığım dudaklarında..
ellerini ısıttığın halin geliyo gözümün önüne.. yanıma uzandığın huzurlu yüzün sonra. o kadar mutlu,o kadar saf,o kadar masum...

zamanı geriye alsak ya. iki bedende tek ruh taşısak ya yeniden. ruhum çıkıp seninkiyle konuşsa ya yeniden. beklemesem ya ben aramanı.. bu gece bana güzel bi şarkı mesaj atsan ya yeniden..
ben sabah onu indirsem,indirip mp3e kadar atana kadar servise geç kalsam.. sonra o şarkıyı dinleyerek senin uykulu halini hayal ederek okula gitsem ya.. eve gelip hazırlansam yine sonra.. kapının önüne gelsem heyecandan kusucak gibi olana kadar.. balkondan bana bozayı göstersen.. sonra o güzel beyaz yüzünle gelsen ya beyaz ,kırmızı kalplerimin izi kalmış kapının ardından.. o güzel öpücüğünden birini kondursan dudaklarıma.. yürüsek modaya doğru.. kahvelerimizi alıp o bankımızda otursak.
sussak. boynumdan öpsen beni tekrar.. kokumu içine çekerek..o bakışını atsan yine. saçlarımın yüzümün önüne düşmüş halini izlesen..
sevsen...
senin olsam yeniden. zaten ben hala seninken. sende benim olsan.. ben olsan.. gözlerinin içine baktığımda gülücüklerinle birlikte tekrar kendimi görsem. i want you dinlesek yeşil karanlığımızda. sen olsan ben olsam. boza yine kendini duvardan duvara vursa..
biz olsak.. deli divane olsak ya yeniden..


belki bi gün?.... neyse bosver.................

3 Mart 2009 Salı

he loves me,he loves me not...

kelimeler tükendi zaman geçtikçe.. anlamları azaldı belki.. ama kalbimin içindeki yırtık gün geçtikçe büyüyo.. kelimelerin azalmasıyla artıyo sanki. aramasını bekliyorum çaresiz. şaka gibi galiba..
şaka gibi... ufacık bi umuda tüm yaşantını bağlamak. hayatımı neden ona bağladım?
nefes almam zorlaştı gittikçe... kendim bile cevabını veremiyoken kimseden cevap beklemiyorum zaten. mutlu değilim. düşündümde onunla geçirdiğim gunlerin değerini bilmemişim.. keske daha cok cok hissederek yaşasaydım.. bitişini hissettim tüm vücudumda..bi kaç gereksiz kişi hala onunlayım sanıyo.. yalanlarım var pembe değil kesinlikle.. kucukte değiller. o kadar güzel yalanlar söylüyorum ki kitapcımlayım diye.. bazen kendim bile inanıyorum. geçen gun konserdeydik hatta serhan anısına...
sevgililer gununde de birlikteydik.. öyle guzel yalanlar ki. gerçeğe dönüştüğünü hayal edip uyuyorum gecelerce..
gecelerim sessiz ve sıkıntılı cogu zaman.. elim telefonda.. bakıyorum. sessiz.. herkesin ismini cagan diye değiştiricem telefonumda.. biraz tatmin olurum belki. mutlu olurum. 3 cevapsız arama mesela? hepsi cagan... ne guzel olurdu..
kendimi tanıyamaz oldum. evet..
caganı takip ettim evinin yanındaki cafede otururken..... fal kapatmıştım gözüm apartmanının çıkışında..fal sogumadan caganı göriyim dedim. noldu? fal sogumadan caganııı gördüm.. apartmana girdi. elinde ufak bi hoparlör.. çıldırıyodum. bi dilek daha diledim bu olmustu. evden cıksın dedim içimdenn.. arkadaşım falı açar açmaz çağan apartmandan cıktı.
naptımm?
hemen takippp!!...
titiryorum. çantamı montumu kaptığım gibi cıktım.
teknosa'ya girdi.. uzağında bekliorum ... çıktı sokaga döndü.. gri eşofmanı.. beyaz new balance'ları:) modaya gittiğimiz gün yeni almıştıı....
kırmızı sweatshirt ve siyah montu:)..
döndü sokağa.. bende ordan geciyomus gibi yaptımm!!
gördü beni. şaşırdı. gülümsedim. oda gülümsedi. durmakla durmamak arasında kaldıı..
durduk sonra. optu. yanaklarımız temas etmişti tekrardan.. hatırlamıyorum. hatırlayamıyorum. kare kare gözlerimin önünde o an. sanırım 45 saniye falan sürdü. napiosun dedi?
napiym yeni dövme yaptırdım,onu göstermeye gelmiştim senn?,
napiym bende okul bitti serserilik yapiorum..
gülümsedim yine...
peki dedik görüşürüz...
gözlerimden akan gözyaşlarımda buldum kendimi...............

2 Mart 2009 Pazartesi

fal

bedenimin içinde bi kaç kişi barındırıyorum sanırım.
kendimden bazen uzaklasıyorum. bazende en yakında oluyorum. ama en cok ona yakınım. düşlerimde kendimi buluyorum.. çaresiz bi bekleyiş var üzerimde hala.. beklediğim her saniye ince cizikler gibi kalbimi kanatıyo. canımı acıtıyo.. kacmak gerek simdi. galiba en uzağa. kalbimi,hissettiklerimi geride bırakamıyorum. bırakmıyorum. hepsi yanımda.. içimde onun ruhuyla birlikte.

birnur teyze.. 1,5 ay olmak üzere.. hani nerde?