30 Temmuz 2009 Perşembe

she wants revenge.

erkek türü o kadar aptal ki.. evet cok salak. intikam soguk yenen yemekmiş yaaaa ben baya bi sogutuyorum su aralarr hahahahahahah:S ilk defa kendime acıyorum. bekle sen bekle..

27 Temmuz 2009 Pazartesi

you live,you learn...

ağzımda yarım yaşanmışlıkların tadı.. herşeyden biraz var. bi parça tat herkesten.. her hücrem 100 kilo sanki bugün.. ağırlık var üstümde.. bu durum fiziksel mi bilemem ama ruhsal bi çöküntü var bugün. nereye gitsem sıkılıyorum bi parça.. hiç sorumluluk almak istemiyorum. konuşmak istemiyorum. bazen istiyorum bazen istemiyorum. ruh halim bi güneşli bi yağmurlu... insanların kalbini kırıyorum. sonra bana yakışmayan şeyler yapıyorum.. birinin kalbini kırıyorum,sonra ardıma bakmadan uzaklaşıyorum suç mahalinden... ayıp mı ediyorum?? artık umrumda değil kime ne yaptığım. kimin bana ne yaptığıda aynı zamanda...kırıldım belki bugüne kadar her sekilde bi parça.. dağıldım.topladım.dağıldım.toplamayı beceremedim.toplattım kimi zaman kendimi. buna benzer seyler yasanıyo her dakika. her saat. belki her gün.her ay.. ama suanda aşırı bi boşluktayım yaz başladığından beri.. bi sorumlulugum yok belki o yuzden. uyuyorum uyanıyorum aynı. uyuyorum uyanıyorum aynı. daha farklı ve somut seyler istiyorum.. evet bunu istiyorum.....

ne demiş mor. zaman geçer büyürüz sertleşir dünya...........

23 Temmuz 2009 Perşembe

saçmalamak.

içim çok sıkılıyo bu akşam. mutsuz yanım ortaya çıktı sanki.. garip değişik huzursuz. isteksiz. sahte gülüşler..boş..

haunted by the memories...

küçük bi duygu var içimde. nokta kadar. hissedilmesi gereken. ama o kadar fazla önemsenmeyen. kimseyi düşünmek istemiyorum ama. döndüm. evime. yatagıma. gri kaldırımlı can sıkıcı şehre.. oldu biraz geleli. ama gelmek gitmek kalmak. ne orda kalmak istiyomuşum ne de burda...hiç bilmediiğim bi yere gitmek istiyorum. ordan sıkılınca baska bi yere. ordan baska. ordan bambaska. hic tatmin olmam heralde bu konuda.. sadece heryerden kaçasım var..ne yapmam gerektiğini bilmeden. evet aptalca bi duygu. napalımhayat. öss senesi gerçi de elime bi test kitabı alasım yok. napcaz bilmiyorum temmuz bitsin ağustosta baslıcaz artık napalım. bi sene kasıcam sonra rahat. konu nerden nereye geldi. aah sıkıldım. lets go and see you.

10 Temmuz 2009 Cuma

lilac wine.

neler oluyo. kim kiminle nerde ne zaman? herkes iyi güzel ama benim canım çok sıkılıyo. hemde inanılmaz çok! iki tarafta kaldım sanki...içimden hiç bişey gelmiyo yine. kitlendim sanki bu aksam. ruhum kitlendi. neden değişkenim ki ben bu kadar?? gitmekle gitmememek arasında bi ikilem. annemi üzmemek gerek ama canım cok sıkılıyo. özellikle bu aksam. ben gayet gucluydum ya söylememeliydim hiç. kurmamalıydım o cümleler içimde kalmalıydı..............

kalmak? kalmamak? yada kalamamak...

ne istediğimi bilmeden çaresizce dakikalar geciyo önce.. sonra saatler sonra bi bakmışım gece yarısını geçmiş. güçlü olmak lazım dedik. uğraştık çabaladık. bi cümle kurdum sonra. sonra bi diğerini.. sonra diğerleri geliverdi arkasından.. bi anda zayıf düştüm. sonra gece yarısı telefon yanımda. kulağımda müziğim bişeyler karalarken buldum. kafamdan yazdığım senaryolardan biri gerçekleşti.. bi kaç felaket senaryosu. bi kaçta mutlu sonla biten. evet garip bi sondu kabul ediyorum.. daha önce başkaları tarafından yazılmış belki yaşanmış ama benim ilk kez tanık oldugum bi sahne...ilerde geriye dönüp baktığımda guzel bi hatıra aslında. genelde kendimi seviyorum ama bazen gıcık oluyorum.. galiba ikizler burcu olmamın yüzünden.. benim içimde gerçekten iki kişi var. bazen ben bile inanamıyorum kendime..birini dışarı cıkarıyorum ve saçma sapan düşünene kızıyorum. sonra gülüyorum... çok gülüyorum..düşmemek için atlamak gerek bazen. bende farkında olmadan nerden gelip nereye gittiğii belli olmayan bi dağa tırmanmaya basladım sanki.. itilip düştüm önceden en tepeden. yara bere içinde ölmeye yakın kalktım yerden... sonra yürüdüm biraz iyileşmeye calıstım. sonra ufak bi dağ gözüktü ilerde.. bünye alıskın tırmanya bana sormadan başlamış.. daha yükseklere çıkmadan alçaktan atlamalı mıyım diye düşünüyorum bu sıralar..çünkü bonuslarla ilerliycek bi yol sanki. benim istediğim yönden değil..5 gün sonra yatağıma , kendi dünyama geri dönmeli miyim?... bilmiyorum hiçbişey...
salı gününe kadar düşünme süreci................

2 Temmuz 2009 Perşembe

hallelujah...

küçük bi su damlası akıp gitti üzerimden.. sonra diğeri.. sonra diğerleri...tek başına ve huzurlu bi yerdeyim şuanda.. gözlerimi kapatıyorum.. derine iniyorum bi süre ruhumda.. huzur var damarlarımda dolaşan.. her kan pompalandığında vücuduma bi parça daha mutluluk ulaşıyo beynime doğru...yiğit dün gece bacaklarımın dibinde bayılınca herşey biraz daha anlamsızlaştı hayatta.. garip bi duygu var üstümde daha önce tatmadığım. sanki başka bi perspektiften bakıyorum dünyaya... gece gündüz susmayan çekirgelerin sesleri geliyo arka bahceden.. jeff'le karışıp gidiyolar ruhuma doğru..yaşamak istediğim hayali tasarlıyorum.. geleceğimi.. istediğimi.. daha güçlü,daha sakin.. kıvrımlarımda dolaşan gereksiz her ayrıntı suan gelen çekirgelerin sesleri gibi anlamsızlaştı.. bişey istemedik ki hayattan hiçbirimiz. hayat getirdi. önümüze sundu. seçtik bizde.
seçimlerimizi yaşadık her zaman. kimi zaman içten gelen seçimler oldu.. bazılarıda istemeden. seçimleri sonlandırmakta ellerimizdeydi her zaman... ellerimdeki gücü anladığımda zaman çoktan baya bi geçmişti.. ama zaman yok ki aslında.. ne zaman farkedersen bunu ve gerçekleştirmeye calısırsan o kadar yakın. o kadar daha iyi oluyo bizim için. güneş battı tepelerin ardından güzel bi kırmızılıkla.. sonra kocaman teraslı bi evin balkonundan alkolün etkisiyle birlikte doğdu.. anlam veremediğim. daha önce görmediğim bi evde...canım acırken tek kişilik yatağımda uyandım. nasıl geldiğim hakkında bi fikrim yokken.. sarı dalgaların arasında kaybolurken bi kaç dakika, boğulucağımı farkettim yeniden. derin bi nefes aldım ve duygularımdan oluşan dalgalardan çıkıcak gücüm oldugunu farkettim. iki kişiye tek kişilik sigara dumanıyla yeten bu düşüncelerim bi anda kayboldular.. döndürerek içimize çektiğimiz dumanı her dışarı çıkartışımda dalgaların arasından çıktım... deniz sakinleşti bi anda.. herşey berraktı. yapmam gerekenler. nasıl davranmam gerektiği ufak deniz kabuklarının içinden gözüküyodu...yaptım. yapıyorum.. çaresiz yengeçlerden değildim artık sağa sola giden.. Yanmadan. hiçbişey hissetmeyerek güneşin en tepesine oturdum... herkes cok küçük geldi o zaman gözüme.. böyle bi duygu hissetmemiştim daha önce.. hissetmediğim ne kadar cok duygu varmış.. gün geçtikçe tattım. tadıyorum.. güzel ve derin.anlamsız bazen anlamlıymış.. en azından denedik. en azından denedim. içimde kalmış herşeyi yazdım. bi şişenin içine koydum.. akdenizden yola çıktı. artık benden değiller. hangi sahilde karaya vurursa. kim açar okursa onun olucaklar bundan sonra....ben kurtuldum. bencillik yaptım belki. ama iyi yaptım... kendim için... herşeyin bundan sonra güzel olması için.......
güneşin tepesindeyim.... tek başıma.. her geleni yanıma düşünmeden atıyorum. orası bana ait bundan sonra....

daha guzel.. daha iyi... daha sakin...

1 Temmuz 2009 Çarşamba

hello?

uzaklık.. ihtiyacım olan. kendi düşüncelerimden doğurduğum bambaska ruhu ayrıntılarıyla birlikte evimde bıraktım ve kendime gelerek bambaska.. uzak bi adaya geldim... evdekilere sordum nasıl diye... coktan gitmiş. cok uzağa gitmiş hic ardına bakmadan..:) hayatımın en önemli senesine hazırlanmadan önce çıktığım bu uzun yolcululuk sanki bazı şeyleri.. bazı değerleri yeniden hatırlattı.. ama ne kadar canımın acıdığınıda gösterdi. üzüldüm bazen geçen zamanları baska sekilde değerlendiremeyişime... öyle komik bi durumdayım ki burda uyuyorum durmadan.. güneşlenmeye üşeniyorum.. ama çingene gibi olmadan dönmek istemiyorum ki... kafam rahat. istediklerim daha net.. hayalperest halimi 17 yasında bırakmak icin cok ugrastim. 18i güzel rahat geçirmek istiodum. korkuyodum yapamamaktan burası bana bunu öğretti. başarabildiğimi gösterdi.kendime güvenimde yerine geldi sanırım burdaki 3 mal birbirine düşünce..burdaki gece hayatı cok fena.. doğru düzgün bi kız yok resmen.. herkes kucaktan kucağa dolasıyo.. istanbulda yüzüne bakılmayacak adamlarda buranın başı olmuş resmen. suanda lapta taraflarında uyuyan bi sarı mevcut. ilk dedim fena değil. iyi. bazı seyler ilerlemeye baslayınca. yapılan konusmalar o kadar komik oluyomus ki.. cok seviyorum cok kıskanıyorum ya:) - şu kız cok guzel. bu kız cok guzel. gideri var. bu kızın saç rengi cok guzel. kısa saçlı kız severim. uzun saçlı kız severim. saçlarının rengi cok guzel seni de severim.emin ol cok kıskandım.. söz ver üniversitede burdasın. he dedim tamam ok. boş muhabbet eden erkeklerden nefret ediyorum.2. bi konu burda ickiler inanılmaz ötesinde ucuz. insan kendini kaybediyo reyonlarda. istanbulda 80 milyonluk siseler burda 20 milyon. kıyafetlerimi burda bırakıp sadece alkol götürücem.. geçen gece baya bi sarhos oldum burda... elimin tamamını boğazıma soktum ama kusamadım:)
şimdi ben biraz havuza giriyim sonra girneye inmem gerek.. geri döndüm. mutluyum. :)