27 Aralık 2013 Cuma

my utopia.

Hayatta da bloopers olsa keşke. olmadı baştan çekelim bazı sahneleri. en baştan. tadını çıkartarak. sevgi değil bu istek.

gerçek.

bişeyi çok istersen olurmuş. hemen değil belki 10 sene sonra. artık hiç istemediğini düşünsen bile. En çok neyi istediğimi bilirken o an. en az neyi istediğimi de farkettim. Dünyanın değil dünyamın en saçma en garip en güzel en delirtici en berbat ve en en en en harika şeyini yaşadım. Şuana kadar yaşadığım şeyleri gözönüne aldığımızda böyle. yarın belki daha güzeli olur. ama şu 22 yılı düşünürsek en güzeli.

hissedersin hissedersin. bi olayla tüm inanç sistemin yıkılır. bi öpücükle belki. kaosun güzelliği. heyecanın saçmalatışı. duyguların merdivenleri.

tırmanırken yukarı doğru, gerçekle hayali ayıramazken. fazlasıyla şaşkınken.

böyle bisey nasıl olur diye dusunurken. boyle biseyin olmasına ihtimal veremezken. oluyomus. ya açıkça yazamıyorum bile. kendi kendime hala inanamıyorum belkide. inanmıyorum ya. gerçek olamazdı. gerçek olmayacak kadar guzeldi belkide. bak kafam karıştı. başımı kaşıdım şuan. 12-13 hafta oldu. hala şaşkınım. hayatımda hiç yaşamadığım bi duyguyu keşfettim ya ben hayatımda bu kadar şaşırıp şok olmadım. gerçek miydi?

12 Kasım 2013 Salı

dans edelim mi?

bu akşamın adı ne olsun diye düşünürken bi kaç şarkı bakındım. ekim ayında bişey keşfettim ben. buraya yazamam sanırım. ama her seyi anlamına uygun yapmak lazımmış onu anladım. REDDEDIYORUM. gerçekten sen birini deli deli tanımak isterken karşı tarafın buna yanaşmamasını REDDEDIYORUM. istediğin anda kalamamayı REDDEDIYORUM. senin benliğini reddediyorum. çünkü sen yoksun. varsın da yoksun aslında. 4 duvarlı zihnimde yarattığım hayallerimin ben büyüdükçe küçüldüğü,metrekaresi azalan o odada oturuyosun.

insan vücudu inanılmaz bi olay. telefonuma gün içinde belki 48438429 tane mesaj gelirken sadece tepesinde ismin yazıyo bi kaç kelimeyi yanyana koymuşsun mesaj atıyosun.benim zihnim,kalbim,ellerim buna nasıl tepki gösterebiliyo titreyerek anlamıyorum. mutluluk ufak bi parça. gözlerimden girip kalbimde parçalanıyo. eskiden mutlulugu hazmedemezdim sanki. şimdi parçalar kalbimden mideme dökülüyo. öyle kolay hazmediyorumki. aslında BÜYÜK şeyler minnacık kalıyo.

neden biliyo musun? çünkü biz en iyisiyiz. kimse bizim kalbimizi kıramaz. bizi herkes mükemmel sekilde sevmek zorunda. mükemmel evlerimiz mükemmel işimiz mükemmel hayatımız olmak zorunda. biz mükemmel olduğumuzdan dolayı. MÜKEMMEL bi mutluluga layıgız. her sey tam olmalı. belirlediğimiz gibi. o yuzden artık mutlu olamıyoruz.

ama mutluluk ne diye sorgulamıyoruz asla.

çok çeşitli mutluluklar biliyorum. bence mutluluk mutlak güven duygusu. kendine duydugun güven. sevdiğin kişilere duydugun güven. mutluluk bazen orta şekerli bi türk kahvesi. bazen sevdiğin adamın göğsünde uyumak. bazen yerin ayağın altından kayması. mutluluk seçim değil. mutluluk her an. miniş kedinin nefes alışverişi,pembe patileri mutluluk. güneşin batışı mutluluk. mutluluk boş aslında. küçük çocukların boyama kitaplarındaki gibi boş şekiller. o şekilleri hangi renklerle doldurmak istediğimize bağlı.

ben seni maviye boyamak istersem. hayatımdaki yerin mavi olsun dersem. sen benim mutlulugum mavim olursun.

belki maviliğinde kaybolmak isterim sonra. mavi yüzünü tutup mavi dudaklarına dokunmak.

ben seni kabul ettiğim müddetçe.. aslında senin çizdiğin sınırları kendi sınırlarımla birleştirip kendi sınırlarımı esnettiğim sürece sen benim için iyisin varsın.


sana hiç bi sınır yok. gel ve dokun.


bi zamanlar ruh hastası aşık olduğum doğrudur.

Eski yazdıklarımı okuyunca kendi kendime şaşırıyorum. gözlerim yuvalarından fırlıyo agzım acık kalıyo. sanki ben ben değilmişim. cok yabancı geliyorum kendime. acaba o muydu gerçek ecem? yoksa suan bunları yazan mı? çözemiyorum. çözmek istemiyorum aslında.

her geçen gün yeni biseyler kesfediyorum kendimle ilgili. kendimi kesfediyorum. vucudumun nelere tepki verdigini ozellikle. rol yapmıyorum garibime gidiyo sadece. bu ara içimde garip kocaman bi taş var. karanlıklardan degil. ışıklardan oluşan bi taş bu. en ufak sağa sola oynayınca umutla dolmus bahcede buluyorum kendimi. istemiyorum kendimi bulmayı. kendimi kaybetmek istiyorum biseylerin arasinda. biseyler arasında.

6 Ağustos 2013 Salı

gerçek uzak,koş

Belkide en zor dönemlerden geçiyoruz şuan. Sanki hayatımın bekleme salonundayım şuanda. Belirli kodlarla büyümedik mi?

-ilkokul
-lise , hadi iyi bi üniversiteye gir
-üniversite
-evlilik
-çoluk çocuk
-emeklilik
-tahtalıköy

bunların dışına cıkmak icin salak olmak gerek diye düşündürüler bize. kızlarımızın eline oyuncak bebekler verdiler.. evcilik setleri. tabaklar. bardaklar..

oğlancıklarımıza silahlar,arabalar.. etekleri havalandıran oglanciklar.

geldik 3.ü aşamaya üniversite bitiyo. napıcam? istanbulun kaosunda gir yaşamaya. calis calis calis calis.

yıldızları göremediğin şehirde bi adama aşık ol. ( aşık oldugunu san ) ay beni neden aramadı? aldatıyo mu? ay telefonunu karistiriyim. guven 0 yasam 0. aynı yerlere git git.

yasayabilicegimiz 1 hayatımızın olması adaletsizlik değil mi?  belkide en adaletlisidir ama biz zorlaştırıyoruzdur. belirli kalıplara girerek. evet kaptializm çarkında hunharca yaralandığımız dönemlerdeyiz. takas makas yapmıyoruz. kağıt paralar lazım bize çok çok çok.. yaşayalım en iyi evde oturalım. ay koltuk takımını mı değiştirsek? yok yok perdeleri değiştirelim. hadi tatilde bodruma kaçalım?

bu sefer değişiklik yapıp 4 gün ispanyaya mı gitsek??

ABİ Bİ SİKTİRİP GİDELİM VALLA YA!

kalıplar dışına çıkmaya neden korkuyoruz ki? kalıplar cok mu guvenli rahat mı?
her ay basını beklerken popoda biriken kredi kartı borclarını hissetmiyo musun??

1 kere yasadıgımız dunyada neden boyle kendimizi darlıyoruz ki. evet çalış kendini geliştir. ama sevdigin seyleri yap. gencliginin en guzel gunlerini neden harap edesin??

beni aramadı diye neden dusunesin! dunya senin. dunyaya sahipsin. her yere gidebilirsin..

mesela kafamda kurguladıgım hayatlardan bi tanesi..

şöyle guney fransada yakısıklı kocama tek katlı evimizde 6 tane cocuk dogurmak. onları sevgiyle doyurmak. güvenle mutlulukla huzurla dunyaya cocuklar getirmek. güvende hissettirmek..

baska bi tane abd ye gidip tasakli filmlerini pr ını yapmak istiyorum tek basıma yasayarak altımda firebirdümle. daha da arttırabilirim..

parayı amaç olarak görmeyin lütfen yeter. para araçtır. seni mutlu edicek seyleri sana saglayacak bi arac.

KUSURA BAKMAYINDA BEN DUNYAYA 1 KEZ GELIYORUM. YANI BENIM BILDIGIM BOYLE. BU YUZDEN HIC BIRINIZ PIPIMDE DEGILSINIZ.

BENI MUTLU EDEN SEYLER BENIMLE KALSIN. DIGERLERI.. CEKILEBILIRSINIZ...


aldatıldık.

yaşadığımız her seyden ders cıkardıgımız surece ayakta kalabiliriz sanırım. aynı hatalar tekrar tekrar oldugunda hic bisey normale dönmüyo. şöyle bi soru var aklımda bi yerlerden kulagıma calinan..

her hayatımıza giren insan birbirine benziyo mu. yoksa kalbimiz biraz karanlıklarla kaplı olduğu için sorunlu insanları biz mi kendimize çekiyoruz?

kalbimizi nasıl temizleyebiliriz? cok yorgun ve kimseyi istemediğimiz dönemler.

inancın kırıldıgı. daha 22de. tekrar inanılır biliyorum. zaman geçer ama zor sanki en azından kör gözlerimiz açıldı. klasik bi türk filmi sahnesi gibi. araba degil bu sefer düşüncesiz insan çarptı ve açıldı.

aslında etraflıca düşünürsek hayatı cok büyütüyoruz. hırslar saçmalıklar. ama herkes kafasını yastıga koydugu an cok masum. içten ne geliyosa onu yapmak düşünmemek lazım. valla bak

28 Temmuz 2013 Pazar

blue

odaklanması zor hayatlarımız olduğu doğru.
hepimizin bomboş hayatları olduğu daha dogru. 

o kadar sıkılıyoruz ki bazen. anlamıyoruz bile neler oldugunu hayatımızda. bi arkamıza yaslanıp oh ceksek sanki titricek keskul gibi karşıki dağlar..

cerenin dediği gibi ait olmamız gereken bi kişi mi var? O kişi. yemeğini hazırlayıp çocuklarını doğurmak istediğimiz? O kişiyi bulduğunda onun senin olmaması adaletsizlik mi?

senin değilse belkide o kişi O kişi değildir. bunu anlamakta zorlandığımız dönemler geldi geçti. 

şimdi aşk kalmadı kesinlikle. düşünüyorum bazen.. artık sadece dudaklarının güzelliğiyle iç titreten. her seyiyle gozumuzu kor eden biri girebilir mi hayatımıza?

koskoca dunyada iki tip erkek var. biri seni götürmek isteyen. biri elini tutmak isteyen. 
genelde ilkini seviyoruz biz. neden duygusal olarak ulasılmaz oldugu icin mi? ugrasmayı sevdigimiz için mi? biseyleri degistirmeyi sevdigimizden mi??

bi erkeği değiştiremeyiz. bi erkeği değiştirmeye calisicagina git saçının falan rengini değiştir daha hayırlı daha faydalı. daha az sıkıntılı en azından...