10 Temmuz 2009 Cuma

kalmak? kalmamak? yada kalamamak...

ne istediğimi bilmeden çaresizce dakikalar geciyo önce.. sonra saatler sonra bi bakmışım gece yarısını geçmiş. güçlü olmak lazım dedik. uğraştık çabaladık. bi cümle kurdum sonra. sonra bi diğerini.. sonra diğerleri geliverdi arkasından.. bi anda zayıf düştüm. sonra gece yarısı telefon yanımda. kulağımda müziğim bişeyler karalarken buldum. kafamdan yazdığım senaryolardan biri gerçekleşti.. bi kaç felaket senaryosu. bi kaçta mutlu sonla biten. evet garip bi sondu kabul ediyorum.. daha önce başkaları tarafından yazılmış belki yaşanmış ama benim ilk kez tanık oldugum bi sahne...ilerde geriye dönüp baktığımda guzel bi hatıra aslında. genelde kendimi seviyorum ama bazen gıcık oluyorum.. galiba ikizler burcu olmamın yüzünden.. benim içimde gerçekten iki kişi var. bazen ben bile inanamıyorum kendime..birini dışarı cıkarıyorum ve saçma sapan düşünene kızıyorum. sonra gülüyorum... çok gülüyorum..düşmemek için atlamak gerek bazen. bende farkında olmadan nerden gelip nereye gittiğii belli olmayan bi dağa tırmanmaya basladım sanki.. itilip düştüm önceden en tepeden. yara bere içinde ölmeye yakın kalktım yerden... sonra yürüdüm biraz iyileşmeye calıstım. sonra ufak bi dağ gözüktü ilerde.. bünye alıskın tırmanya bana sormadan başlamış.. daha yükseklere çıkmadan alçaktan atlamalı mıyım diye düşünüyorum bu sıralar..çünkü bonuslarla ilerliycek bi yol sanki. benim istediğim yönden değil..5 gün sonra yatağıma , kendi dünyama geri dönmeli miyim?... bilmiyorum hiçbişey...
salı gününe kadar düşünme süreci................

Hiç yorum yok: