4 Kasım 2008 Salı

before you.



Sabahın 7si.


Clementine uyanmıstır. büyük gün!


Kitapcıyla bulusma var bugün.Sabah sinsi sinsi kalk ve git babamın cüzdanının başına. Kaptım bir 100 lero. indirdim cebe.


sabah 7,15 - 9 arası Neyzen Tevfik içerikli edebiyat ödevimi bitirdim.


buluşma aksam 4te. ne yapsam ne yapsam.
gittim dökülmekte olan saçlarıma bir de fön cektirdim e tabi büyük gün!
döküle döküle bi hal oldu.
bostancıya indim.
dolmuşa bindim.
mer'le görüşiym dedim. göbegine bakım yaptırıcaktık.kadıköye gidip. benim dövmecim canıma.
her gördüğünde dudağıma yapışan insana. ellemeye calisan insana.
dolmustayım. erenköy starbucks civarları karşı kaldırımda.
ONU gördüm. eski aşkımı. kız arkadasıyla elele.
benim hic elimi tutmazdı.
hic dışarı cıkmazdı benimle.
hemen telefona sarıldım bi iki arkadasımı arıyp onu gördüğümü söyledim.
ı ıh hayır umrmda değildi artık.
benim kitapcım vardı.
aksam bulusucagım.. gittim kadıköye. yürüdük girdik.
kahvaltı edelim dedik orda dövmecm hazırladı bi güzel.
nutella ekmek cay oh mis.
üstünede bi malboro. daha da lezettli.
kitapcıma mesaj attım görüşüyoruz dimi diye.
aradı beni. bi ev teli.
onun sesi.......
tanıyamadım ilk.
evet ama 5 olsun dedi. anca kalktım dedi.. saat 14,45 civarlarıydı. tabi dedim.
caddeye gidelim demisti. cok geçmedigi icin cadde taraflarına patron sensin dedi...
patron bendim. heyecan bastı beni. durmadan çişim geliyodu. durmadan kalbim atıyodu.yarışlara girerken bile bu kadar heyecanlanmıyodum.
iliskilerin buluşmaların kitabnı yazarm ancak.
o yazmıstı benim kitabımı coktan.
ellerim buz kesti.
çıktık ordan. aktardan ısırgan otu alıcaktım. gittik onu bulduk. ama heyecandan geberiyorum o sırada.


saat 4 10vardı.
mer ve cer in yanından ayrıldım.
işte smdi başlamştı heyecanlı dakiklarım
dolmusa yürüdüm.
bindim. kulagımda costello i want you...
evet i want him!
inish suadiye otel önü.gittim indim.
hemen biletleri aldım. ben patronum o karışamaz.. böyle onla alırken kasılıyorum. çat diye kart cıkarmıstı ne yapacagımı bilememistim bu guzeldi iyiydi.
almam iyi oldu.
hemen beyaz fırın tuvaletine girdim.
ve cisimi yapmıstım artık.
makyaj makyaj makyaj.
üstüne gittim suadiyede bi tekel bayine cantamdaki sweatshirt ü bıraktım.
ve başladı heyecanlı dakikalarım. saat her dakika geçtiginde kalp atısım biraz daha artıyodu heyecandan ölüyodum sanırım. bi arabaya yaslandım ve başladım seni beklemeye.


istiyodum seni.
heyecanlıydım cok cok cok .
hic olmadıgı kadar coktu..
renklendi içim.
siyahın her tonuyla renkliydim.
istemedim kötü geçmesini geçmemeliydi.
evet beyaz arabaya yaslandım ve seslendin arkamdan....














- devamını merak edenler *with you* adlı yazımı okusunlar:)
fotograflar benim tarafımda beklerken cekilmistir.




2 yorum:

pRncfRn dedi ki...

Beklerken her ne kadar zaman geçmese de, beklemek farklı bir duygu yaşatıyor adama...

clementine dedi ki...

cok farklı ve guzel duygular.
cocuksu duygular.