12 Ağustos 2010 Perşembe

my head,it spins...

kalıplara girmekten sıkılmadık mı?
seninle ben.
sizinle ben. kalıplardan nefret etmez miydik önceden?
yoksa zaman değiştikçe bizimde beyinlerimiz jöle kıvamına mı geldi.
sağa sola mı sallandı?
biriyle daha ugrasmaya mecalim var mı?
bence yok...
ama bi diğeri diyo ki içimden. var işte. inansana..
ama sonra diğeri susturucuyu takıyo tam ucuna... çat! bi tane sıkıyo.
gerek var mı diye bi soru dönenip duruyo başımın etrafında.. sonra üflüyorum soru işaretine dogru lanet ciğerlerimde kalmıs son havayla. sağa sola sallanıyo
ama sonra yok oluyo. başarıyorum kazanıyorum.
haklı savaşımdan galip çıkıyorum. sonra bi tane daha düşünce atıyo yolumun ortasına zihnim.
sonra güvenimi bu kadar kim kırdı diye düşünüp. kıran insanların isimlerini geciriyorum.. kafamdan..içimden söylüyorum tek tek. kusar gibi heceleyerek. sonra hepsine bildiğim tüm küfürleri ediyorum. rahatladıgımı sanıyorum.
diyorum ki onlara!
OROSPU COCUKLARI!
sonra düşünüyorumda annelerinin bi suçu yoktu. tüm suç babalarında.
keşke korunsalarmış diyorum. bu da cok banal bi söylem oluyo sonra. babalarınında bi suçu yok sadece anın tadını cıkarıyolardı...
belki istemeden kaza kurşunu tek atışta çat!
belkide cok sarhoştu diyorum. ailelerine sövmekten vazgeçiyorum.
ruhlarına sövüyorum. ruhları var mı ki??
zihinlerindeki örümcek ağlarını temizlemek zor mudur diye düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi.
ruhsuz piçler diyorum... o son Ç harfi çıkarken ağzımdan tükürüklerim ekrana yapışıyo. sonra içlerine bakıyorum çaresizce kendimi görüyorum yansımadan.
onların icindeki kadar gerçek oldugumu düşünüyorum..
asıl gerçeklik ne ki?
kimse cevap veremez buna. verse bile bana uymaz
ters gelir
bunu anladın mı sen?
hiç sanmıyorum.
Sonra bağırıyorum. çığlık çığlığa. son gücümle.. sessiz bi şekilde. yok kimse rahatsız olmasın.
sonra pankreasım kızıyo bana! biraz sessiz ol. şurda çalışıyoruz diyo. o benim aslında ama onu bile rahatsız etmişim. tüm organlarımı rahatsız ediyorum bi süreliğine..
terk etmek. terk edilmek. her anlamda.
hoş bi duygu. ben bu gece. tam şuanda.
şu saniye içinde duygularımı terkettim.
mutlular... bana yalvarmıyolar. biraz dinlenmeye ihtiyacları vardı nede olsa.
e tabi onlarda gerildi uzuun zamandır.
bende bi köprü kurdum kafamın tam içinde. sağdan soğa...tam ortadayım.
ama ben beceremem. yıkar dökülür kırılır.
ah be dedim yine!
RUHSUZ PİÇLER!
aman ne büyük gün!
isyan etmek suç oldu biliyo musun?
idama kadar yolu var artık...

melaba! ben cam kırıklarının üstünde yürüyüp hiç bi yerini kesmeyen kadınım bu aksam.
sen kimsin?

Hiç yorum yok: